Özgecan…
Sen gittiğinden beri günlerdir durmayan gözyaşım ve yaşadığım uykusuzluk beni çok yordu, iyice saldırgan oldum. Bu yazıyı sana gece 03.13 sularında yazıyorum. Bir türlü gelemeyen uykum beni yerimden kaldırdı, ablacığım. Yavaş ama emin adımlarla çantama doğru yürüdüm ve içinden diz üstü bilgisayarımı çıkardım. Kulaklıklarımı gecenin kör karanlığında bulup taktım. Sana ettiğim duaların ardından seni düşünürken devamlı mırıldandığım türküyü dinlerken şu an gözlerimden tekrar yaşlar süzülüyor, elimde değil… Onuru ve şerefi için Hakkın rahmetine kavuşan insanların yeri şehit mertebesi olurmuş. Sen de eminim ki şuan nazlı nazlı Cennet’in bahçelerinde uzun beyaz elbisenle dolaşıyorsundur. Öyle güzel öyle narin…
Benim de bir kız kardeşim ve iki kız yeğenim var ama seninle hiç tanışamasak da artık sen de dualarımdasın. Zeytin gibi gözlerin ve incecik ruhunla hep gülümse ablacığım… Sen milyonlarca insanı din, mezhep ve ırk gözetmeksizin bir araya getirdin. Düşman olanlar senin için barıştı, küsler senin için yan yana gözyaşı döktü. Küçücük yüreğine kocaman yük aldın ve bizleri kendimize getirdin! İnsanlığımızı tekrar hatırlattın ve hepimizin bir aile olduğunu beyinlerimize çaktın!
Senden sonra memlekete kar yağdı, biliyor musun? Her yer senin gibi bembeyaz olurken, evlerimizden çıkamaz ve işe gidemez olduk. Yasımızı kalbimize gömdük ve sessiz bir şekilde senin güzel yüzünün toprağın üstüne bembeyaz gelin gibi yağdığını izledik. Gözyaşlarımız şimdi eritir mi bu buz tutan yolları?
Arkandan bazı kendini bilmez döl israfları abuk sabuk konuştu. Eminim ki sende duydun bunları… Sakın aldırma ve üzülme çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir evladı gereken cevabı en güzel şekilde verdi, vermeye de devam edecektir. Sakın gözün arkada kalmasın…
Kendi adıma sana her gün küçük küçük notlar yazacağım eğer kabul edersen… Ve bu notları da ara ara yazılarımda paylaşacağım ki;
Senden sonra biraz da olsa düzen değişebilsin diye…
Düzen değişir mi ki diyeceksin? Değişir be, ablacığım… Memleket değişti 13 yılda baksana… Herkes neden bu kadar sinirli biliyor musun? Çünkü kimsenin yargıya, ADALETE güveni kalmadı. Bütün köşe başları tutuldu…
Ama şuna emin ol ki devlet adına verilecek en büyük cezayı uygulayabilen siyasi partiye oyum açık bir şekilde gidecektir. Ben bu suçları işleyen insan görünümlü hayvanların halk tarafından meydanlarda her gün cezalandırılmasından yanayım. Olur, mu ki? Umut Allah’tan umutsuzluk şeytandan be ablacığım…
Mektubumu burada şimdilik sonlandırırken;
Seni yüce Allah (cc) ‘ıma emanet eder, tüm şehit kardeşlerine selam ederim
Ablan,
Didem