Seçim akşamında Özlem’e uğramıştım. Heyecanla sonuçları takip ediyordu. Sadece tuvalete gitmek için yerimden kalkıyorum dediğini hatırlıyorum. Bir de Devlet Bahçeli’ye çok fazla sinirlenmişti. “- Hayırdır?” diye sorduğumda verdiği cevap karşısında açıkçası bende şaşırdım. Seçim meydanlarında Bahçeli’nin mikrofondan avazı çıktığı kadar bağırdığını söyledi. “- Ne diyordu yav?” diye sorduğumda “- Ay olamaz böyle bir şey. Şerefsizsin sen Tayyip Erdoğan diye bağırıyordu. Ama nasıl bağırmak… Üstüne basa basa kaç defa!”
2 Temmuz 2015 tarihli gazetelerin manşetlerine baktığımda bir an aklıma bu konuşma geldi. Manşetlerde ne vardı? Hemen söyleyeyim… Koalisyon için olumlu sinyaller veren, Meclis Başkanlığı seçiminde “- Şayet AKP-HDP olmazsa AKP-CHP koalisyonu kurulabilir. CHP Genel Başkanı hükümete açık kapı bırakmıştır. AKP Genel Başkanı da bu pası almıştır. Buzlar erimeye başlamış ve el altından görüşmeler başlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, şahsıma Başbakanlık teklifinde bile bulunmuş, bizi HDP ile yan yana koymuştur. Merakımdan soruyorum Kılıçdaroğlu? Başbakanlık makamına şahsıma lütfetme yetkisini kimden ve nasıl almıştır?” diyen bir Devlet Bahçeli vardı
Didem Dizdar olarak bende soruyorum “ – Sayın Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na şerefsiz deme yetkisini siz nereden aldınız acaba?
Nereden aldıysanız iyi bakın çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’ da koalisyon için Başbakanlık lütfetme yetkisini oradan almıştır!”
Geçmişten ders almayanın geleceğe dair hiçbir fikri olamaz. Bu yüzden Sayın Bahçeli’nin geçmişteki icraatlarını hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum
Yıl 2008 – Türban Davasının en ateşli olduğu zamanlar…
Bahçeli destek verdi ve yasa geçti
Yıl 2007 – Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olması için halkın seçime gittiği zamanlar… Binlerce insan Anıtkabir başta olmak üzere sokaklarda Cumhuriyet yürüyüşü yapıyorlar ve Gül’ün Köşke çıkmasını protesto ediyorlardı
Bahçeli destek verdi ve sayın Abdullah Gül köşke çıktı, Cumhurbaşkanı oldu
Yıl 2012 – Eğitime gelen 4+4+4 yeniliği için çarşı yine karışmıştı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. “ – Ne olacak çocuklarımızın geleceği?” derken
Bahçeli noktayı koydu ve sistem Meclis’ten geçti
Yıl 2013 – Bizzat Gezi olaylarını canlı ve kanlı yaşamış bir insan olarak çok iyi hatırlıyorum ki;
Sayın Bahçeli, Ak Parti’ye tam destek verdi
Ve son olarak günümüze baktığımızda;
Sınır Ötesi Operasyon için yine Ak Parti’ye tam destek verdi.
Sevgili Devlet Bahçeli büyüğüm
Çocuğunuz yaşında genç bir kalem olarak fikrimi sorarsanız çok yorgunsunuz belli ki!
Hazır Bayram da geliyor…
Uzun bir Mavi Yolculuğa çıkın derim.
Zira psikolojiniz biraz karışık!
Sevgilerimle
Didem Dizdar