Geldi mi sana Kurban Bayramı!! Memleketimi ve medyayı (sosyal medya dâhil) aldı mı bir telaş! Televizyona bakıyorum… Kesmeye kıyamadığı kocaman koça papyon takıp kaniş gibi peşinde gezdiren mi dersin, ineğin memesi ile fotoğraf çektirenler mi dersin… Ne kadar uç nokta olaylar varsa yurdumda… Deliye her gün bayram değil mi?
Az kalsın unutuyordum; Asıl bomba şu! Sosyal medya hesabında entel takılayım derken dantele bağlayan bazıları da şunu yazıyor. “Kurban bayramı cinayettir!” Zaten %95’i Müslüman olan bir ülke olan Türkiye’de yaşamıyoruz! Aslında hepimiz Budist ve hepimiz ineğe tapıyoruz… Haklılar! Hayvanların hepsi cinayete kurban gidiyor. Ya kardeşim, löp löp yediğin etleri sen hangi kafayla yiyorsun? İneklerin veya kuzuların toplu intihar edip senin tabağına öyle geldiğini düşünüyorsun herhalde! Ah canım, biz seni Mazhar Osman’a kadar tutmayalım istersen. Zira keçileri kaçırmış olduğunu düşünüyoruz!
İşin İslami boyutu çok farklı tabii ki… Cahil olanları bilgilendirmek Yazar olarak asli görevimiz efenim! ( İmla hatası yok. Bilerek efenim yazıyorum. Bu da hata arayan düşmanlarıma kapak olsun)
Hz. İbrahim (a.s), kaldı ki peygamberlerin babası olarak bilinir. Çünkü bilinen 4 kutsal kitabın ve peygamberin de atasıdır. Musa (a.s) , Davud (a.s), İsa ( a.s) ; İbrahim peygamberin oğullarından İshak (İsrail) ‘in soyundan gelmektedir. Son peygamber olan Müslüman âleminin peygamberi ve Allah (c.c) ‘ın Habibi (sevgilisi) Hz.Muhammed (s.a.v) ise İsmail’in soyundan gelmektedir. Buraya kadar anlaşıldı mı entel olayım derken dantel olan kardeşim?
Kurban etme olayına da gelince… Hz.İbrahim (a.s) şeytanın tüm hilelerine karşı Allah (c.c)’a olan inancını hiç sorgulamadan oğlu İsmail’i kurban edecekken, gökten inen kurban ile ödüllendirilmiştir. Biz de hem ona, hem tüm dinlere, hem de Rabbimize olan inancımızı tekrar hatırlamak için kurban keseriz. Peygamber efendimizHz.Muhammed (s.a.v) ne demişti “BİZ İBRAHİMDEN GELEN TÜM DİNLERE İMAN ETTİK” Anlatabildik mi? Anlamadıysan da İlber Oltaylı hocam gibi… “Uykum geldi. Çok cahilsiniz” demek istiyorum.
Gelelim işin eğlenceli ve geyik kısmına…
Bayramlık ziyaretler son zamanlarda sizce de Moda Show’larına dönmedi mi? Kimi Bodrum’dan bildiriyor kimi Paris’ten… Bana çok yapmacık geliyor.
Ben bu aralar Zeytinburnu’nda çok takılıyorum. Yemin ediyorum hayat orada! Bilmediğim ne kadar çok şey varmış benim! Kalemim ve yazılarım nasıl besleniyor anlatamam. Kurban kesiminden sonra kavrulan etler eşliğinde yapılan dedikodular ve üzerine Mezdeke kasetleri ile atılan göbekler gibisi var mı? Burma altın bilezikler eşliğinde Baba radyo dinleyip “Kıııız, Ayten’in gelini ne giymiş öyle? Tencere g..tüne o bluz giyilir mi be?” diye başlayan ve Kadir abi’nin taksisindeki yeni mevzuları dinlemek gibisi yok…
Genelde samimi ama mesafeli insanımdır. Ama yüzü tezek koklamış gibi olan insanlardan da tiksiniyorum. Adam olana ise ciğerini komple ortaya koyan tiplerdenim. Yalanını yakaladığım an veya onuruma dokunan bir şey olduğunda da komple ciğerini sökerim, o da ayrı!
Şunun altını da özellikle çiziyorum, arkadaşlar. Üreten insanlar halktan koptuğu an bitmeye mahkûmdur. Bakınız son 13 yıldır AKP’nin iktidar olma sebebi ve CHP’nin iktidar olamama sebebi!
Velhasıl kelam,
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar,
Küçüklerimi gözlerinden, büyüklerimi ellerinden, dostlarımı kalplerinden, düşmanlarımızı da fesatlıklarından öperim
Allah ‘a emanet olun…
Görüşürüz
Sevgilerimle,
Didem Dizdar